Wednesday, April 10, 2013

Dosya Versiyonlama - Nasıl Yapmalı - En Basit Çözüm


Dosyalar gidip gelirken, özellikle versiyon takip edebilecek bir programımız yok ise, aynı dosyadan aynı ve benzer isimlerde onlarcası gidip gelmeye başlayabiliyor. Böyle durumlarda, kimin o dosyayı son kez değiştirdiğini, en son o dosyanın hangi gün değiştirildiğini ve o değişimde nelerin yapıldığını kaçırabiliyoruz.
Bunun için kullanabileceğimiz çok basit bazı çözümler var. Şimdi sizlerle bunları kısaca paylaşmak istiyorum.
  1. Dosyaları isimlendirirken eğer çok versiyon gitmeyecekseniz (mesela en fazla 10 değişim yapacağınız bir başvuru dosyasını hazırlayıp yollayacaksınız) versiyonlamada versiyon numarasından gidebilirsiniz.
  2. Her versiyon artışında hem versiyon numarası hem de isim değiştirilirse geriye yönelik takip kolayca yapılabilir.
  3. Dosyalarda gerçek gönderim yapılmadan asla ama asla "final, son, artık bitti, gönderiyoruz, yeter artıııık" gibi sözlere yer verilmemeli, versiyon yükseltmeye hep devam edilmelidir.
  4. Mümkün olduğunca aynı anda bir dosya en fazla bir kişi tarafından değiştiriliyor olmalıdır. Ancak eğer bir şekilde bir versiyon 2 kişide birden olursa  (bkz: aşağıdaki örnek) versiyon isimleri değiştirilmemeli, ancak dosya yönetiminden sorumlu bir kişi kişileri bilgilendirerek bir sonraki versiyonun iki versiyondaki değişiklikleri de kapsadığından emin olmalıdır.
  5. Dosya bittikten ve gönderildikten sonra son versiyonun sonuna "final" eklentisi yazılabilir. Dosya yönetiminden sorumlu kişi son versiyonu ve önceki versiyonları güvenli bir klasöre aktarabilir. Tercihen önceki versiyonlar ayrı bir klasörde olabilir.
Örnek:
  • Kişiler: Ahmet, Ayşe (Dosya Yöneticisi), Selin
  • Ahmet dosyayı oluşturur ve "Başvuru - v1 - ahmet.docx" olarak kaydeder ve Ayşe ve Selin'e yollar.
  • Ayşe dosyayı alır, çeşitli değişiklikler yapar ve "Başvuru - v2 - ayse.docx" olarak herkese yollar.
  • Ahmet dosyayı bir daha değiştirir ve "Başvuru - v3 - ahmet.docx" olarak herkese yollar.
  • Bu sırada Selin de kendisi bazı değişiklikler yapmış ve "Başvuru - v3 - selin.docx" diye bir dosya oluşturmuş ve bu dosyayı yollamıştır.
  • Ayşe iki tane v3 olduğunu görür ve bunlardan bir "Başvuru - v4 - ayse.docx" çıkartarak iki tarafa birden yollar. Tarafları değişiklikler konusunda bilgilendirir.
  • Ahmet, Ayşe ve Selin bir araya gelirler ve değişiklikler yaparak bir v5 çıkartırlar. Bu dosyayı "Başvuru - v5 - ayse.docx" olarak adlandırırlar. Bu artık sona yakın bir dosyadır, ancak içinde Selin'in yapması gereken bazı eklemeler vardır.
  • Selin çeşitli eklemeleri yaparak "Başvuru - v6 - selin.docx" dosyasını hazırlar.
  • Ayşe dosyaları inceler ve birkaç küçük değişiklik yapıp "Başvuru - v7 - ayse.docx" dosyasını hazırlayıp Ahmet ve Selin'e onay için gönderir.
  • Ahmet ve Selin dosyayı onaylarlar. Ayşe dosyanın ismini "Başvuru - v7 - final.docx" olarak günceller ve gönderir.
  • Bütün dosyalar dosya yedekleme klasöründe yedeklenir.

Thursday, August 16, 2012

Güç ve Enerji - Reuters'ı ÖSYM'ye havale etmek...

Basit aslında. Ortada iki kavram var.

Birisi güç, birisi enerji.

Ortaokul konusudur bu. İlkokulda da üzerinden geçilir.

Reuters bir haber çıkarmış. Reuters dediğimizde 161 yıllık uluslararası bir haber ajansından bahsediyoruz, öyle Star gazatesinden değil.

Demiş ki, Almanya'da güneş panelleri bir saatte 22 Gigawatt elektrik enerjisi üretmiş.

Habere buradan ulaşabilirsiniz. Silinir milinir diye de buraya resmini koyuyorum, buyrun.



Şimdi, haberin yorumlarında da bir takım kişiler değinmiş ama ben buradan sizler için ayrıca değineceğim.

Enerji üretiminin hızı, yani enerji üretim gücünün birimi watt'tır. Üretilen toplam enerji ise watt/saat olarak ifade edilir.

Bunlara bir kilo ve giga eklerini koyarak sırasıyla 1000 veya 1000000 ile çarpabiliriz.

Bir santral saatte bilmemkaç megawatt enerji üretemez. Bir santral saatte bilmemkaç megawatt saat enerji üretebilir, veya bir santralin bilmemkaç megawatt kapasitesi olur.

Sayıların mantıklı olması için, Türkiye'nin elektrik üretim kapasitesi 50 GW civarında. Türkiye yıllık 200000 GWh enerji tüketmekte. Bir nükleer santral birkaç GW kapasiteye sahip oluyor. Bir nükleer denizaltı birkaç yüz kW kapasiteye sahip. Bir rüzgar türbini ise birkaç kW kapasiteye sahip.

Şimdi, durum şu. Birisi, kendisini enerji sektöründe haber yapmaya yetkin bir kapasitede görüyor, hatta görmekle yetinmeyip bir haber yapıyor. Ne de olsa artık herkes enerji sektöründe. Ama haberin başlığının ikinci satırında durum ortaya çıkıyor.

Yani, demek istediğim, yetkinlik eksikliği buram buram. Arkadaşları ÖSYM'ye havale etmek istiyorum.

Monday, March 12, 2012

Yazmak ve Okumak

Çok basit bir yaklaşıma göre, iki amaçla yazar ve okuruz. "Eğlencesine" veya "iş için"

Artık ikisini ayırmanın vakti geldi. Profesyonel yazılarımı buradan paylaşıyor olacağım.